Kremlin’e yakın askeri uzmanlar, Rusya’nın Başkan Vladimir Putin’in iddialı jeopolitik planlarını uygulayacak kaynaklara sahip olmadığını giderek daha fazla kabul ediyor. Ancak Jamestown Vakfı, Rus yetkililerin artık rasyonel argümanları dinleyemiyor gibi göründüğünü bildiriyor.
Örneğin, Temmuz 2022’nin sonuna doğru, Rusya Savunma Bakanlığının “Military Review” web sitesinden bazı uzmanlar, Ukrayna’da tam kapsamlı bir taarruza geçmek için Moskova’nın mevcut durumunu 2 katına çıkartması gerektiğini söyledi. Asker sayısını üç kat artırmalı lakin böyle bir harekatı sürdürmek için yeterince kaynaklara sahip olmayabilir (Тopwar.ru, 23 Temmuz)
Benzer bir şekilde, ünlü Kremlin yanlısı askeri yorumcu, Ulusal Güvenlik Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı ve eski GRU Albay Alexander Zhilin, Rusya’nın yeni deniz doktrinini sert bir şekilde eleştirdi. 31 Temmuz’da Putin, doktrini onaylayan bir kararnameyi şahsen imzaladı ve bundan böyle “Rusya’nın ulusal çıkar bölgelerinin” Arktik sularını içerdiğini açıkladı; Kara, Okhotsk ve Bering denizleri. Baltık ve Kuril boğazları da dahil olmak üzere (Svoboda.org, 31 Temmuz).
Zhilin, buna karşılık doktrini “masraflı” ve gerçekçi olmayan olarak nitelendirdi. Uygulanması için “Rus ekonomisinin çok yönlü olarak artırılması gerekiyor”. Zhilin ayrıca, dünya çapında Rus deniz üslerinin inşasının birçok ülke ile sorunları olması nedeniyle son derece zor olduğunu kaydetti. Buna ek olarak, Zhilin’e göre, Rusya’nın uçak gemileri inşa etmek için fonu yok. Çünkü bu durum, ülkedeki tüm gemi yapım endüstrisinin yeniden inşasını gerektirecek ve “trilyonlarca ruble” kaynak isteyecek. (T.me, 4 Ağustos).
Moskova’nın bu tür kaynaklara sahip olmadığı gerçeği, Yale Üniversitesi’nin “harcamalar ve yaptırımlar Rus ekonomisine feci zarar veriyor” raporuyla da doğrulanıyor. Rus bağımsız analistler de raporun sonuçlarına katılıyor, hatta önümüzdeki dört yıl boyunca bir bütçe açığı ve Rus hazinesinde altı trilyon rublelik bir açık ön görüyorlar. (Тelegra.ph, June 27).
Ancak, Vladimir Putin’in kendine yakın askeri uzmanların dahi tavsiyelerine kulak verme planı yok gibi görünüyor. Batı dünyası ile artan çatışmaya yol açan yetersiz ve maliyetli planlardaki artışın bir açıklaması, Putin’in böyle bir yüzleşmenin Rusya’nın devlet egemenliğini güçlendirmenin tek yolu olduğuna dair samimi inancı olabilir.
Rusya’nın egemenliğini yeniden kurmanın ve korumanın Putin’in “tarihi görevi” olduğu teorisi, Moskova’nın Ukrayna’yı işgalinden çok önce geliştirildi (Еvrazia.org, 23 Aralık 2011). Ancak, “egemenlik” ile “savaş” arasındaki kesin bağı haklı çıkaran doktrin, tam ölçekli düşmanlıkların başlamasından sonra oluşturuldu.
Özellikle, Rusya’nın propagandacıları, Ukrayna’nın işgalinin bir “bağımsızlık savaşı” olduğunu iddia etmeye başladılar – Moskova’nın “Anglo-Sakson boyunduruğundan” kurtulması ve Rus seçkinlerinin Batı’nın yararına ülkelerini yağmalamaya devam etmesini engellemesi için hayati önem taşıyor ( YouTube, 17 Haziran). İdeologlar, Kiev’in yıkılmasının Putin döneminde gelişen devasa yolsuzluğu sona erdirmekle nasıl bağlantılı olduğunu açıklama zahmetine girmediler.
Savaşın ilk birkaç ayında bu teori popüler değildi. Propagandanın çoğu, işgali “ezilen kardeşleri savunmak” ve Rusya’yı “Ukrayna tehdidinden” korumak için gerekli olarak çerçevelendi. Bu anlatılar ve diğerleri, cumhurbaşkanlığı yönetimi tarafından Kremlin medyası için hazırlanan kılavuzlarda (Meduza, 4 Ağustos) ve Ukrayna’daki savaşa ilişkin okul ders kılavuzlarında (Novaya gazeta, 28 Şubat) yer aldı.
Temmuz 2022’nin sonlarında, Stratejik Girişimler Ajansı’nın bir toplantısında Putin, “küresel seçkinlerin egemenliğine ilişkin neo-kolonyal modelin sona erdiğini” ve “yalnızca gerçekten egemen devletlerin yüksek büyüme dinamikleri sağlayabileceğini” yineledi (Interfax, 20 Temmuz) . Propaganda sitelerinin Rus liderin tezlerini geliştirirken, Batı ile küresel bir çatışmaya yol açtığı için Ukrayna’daki savaşın Rusya’nın “egemenliği” için hayati öneme sahip olduğu gerekçesini ortaya koyması anlamlıdır. İddiaya göre bu çatışma, “Rusya’ya ekonomik köleliğin zincirlerinden daha hızlı kurtulma şansı vererek” açık denizleri terk etmek için fırsatlar yaratıyor (ЕADaily.com, 1 Ağustos).
Yine Temmuz 2022’de, Kremlin yanlısı REGNUM haber ajansı, açıkça “egemenlik savaştır” diyen bir makale yayınladı. Yazara göre, herhangi bir devletin egemenliği, “kendi seferberlik kalıplarını ve genişleme bahanesini yaratarak kalıcı bir zihinsel savaş” yeteneği anlamına gelir. Bu savaş, sırayla, “düşman her zaman ahlaki olarak daha aşağıda iken, biz her zaman ahlaki olarak büyük, benzersiziz ve bu nedenle istediğimiz gibi hareket etme hakkına sahip olduğumuz bir propagandadır. Bu arada, “düşman”ın ahlaksızlık nedeniyle herhangi bir eylemde bulunma hakkı yoktur. Ayrıca yazar, “ruhsal egemenliğin yalnızca kişinin kendi ve diğer insanların duygu alanını etkileyen topyekûn zihinsel savaş yöntemleriyle elde edildiğini” doğrular ve “egemenlik stratejisinin ana hamisi”nin Putin’in kendisi olduğunu belirtir (REGNUM , 26 Temmuz).
Bu metin subjektif bir görüşü yansıtabilir, ancak varsayımlarının çoğu düzenli olarak Rus yetkililerden ve üst düzey propagandacılardan duyulur. Putin’in eylemleri ve sözleri göz önüne alındığında, bu tür teorilerin yalnızca Rus seçkinleri arasında hüküm süren gerçek zihniyet için ideolojik bir gerekçe sağlamak için yaratıldığı makul bir şekilde varsayılabilir. Bununla birlikte Putin’in ülkenin gerçek olanaklarını dikkate almadan “küresel liderlik” konusundaki asılsız iddiaları ortaya çıkıyor. Görünüşe göre savaş ve çatışma, Putin rejiminin tek varoluş biçimi haline geliyor.
Jamestown Vakıfı için Kseniya Kirilova