Mevcut NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve eski Genel Sekreter Rasmussen, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın olası süresi hakkında herhangi bir tahminde bulunmadı. Vilnius’ta yapılacak zirveyi değerlendiren her iki genel sekreter de Ukrayna’nın NATO’ya kabul edilmesi ve askeri desteğin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Bazı Rus medya kuruluşları, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve eski NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in Ukrayna’daki durumla ilgili son yorumlarının özünü çarpıtarak, bunların barışın olmayacağı, Ukrayna’nın egemen bir devlet olarak varlığını sürdüremeyeceği ve NATO’ya kabul edilmeyeceği yönünde “uğursuz açıklamalar” olduğu şeklinde manipülatif bir sonuca varmıştır.
Moskovsky Komsomolets‘e göre, planlanan “Ukrayna’nın nazilerden ve silahtan arındırma” tam olarak buna benziyor.
Propagandanın bir diğer manipülatif sonucu da Ukrayna’nın Rusya ile savaşı kazanma şansı olmadığı gibi NATO üyeliği şansının da olmadığını gösterme çabasıdır. Ancak ne mevcut Genel Sekreter Jens Stoltenberg CNAS’a (Centre for a New American Security) verdiği bir röportajda ne de eski Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen The Guardian‘a yazdığı bir makalede Ukrayna’da bu yıl barış olmayacağına dair bir açıklama yapmamıştır. Agitprop bu dezenformasyonu yaymak için bu iki röportajı kullanmıştır.
Örneğin Jens Stoltenberg CNAS’a yaptığı açıklamada Ukraynalıların karşı taarruz için gerekli silahlara sahip olduklarını ve kuzeyde Kyiv yakınlarında, doğuda Harkiv bölgesinde ve güneyde Herson bölgesinde yaptıkları gibi Rus birliklerini geri püskürtebileceklerini kanıtladıklarını söyledi.
Stoltenberg “Ve şimdi onlar (Ukraynalılar – ed.) daha iyi donanımlı, daha iyi eğitimli ve daha fazla toprağı kurtarmak için daha hazırlıklılar. Hiç kimse bu savaşın nasıl sona ereceğini kesin olarak söyleyemez… Bu tamamen savaş alanında ne olacağına bağlı, bu nedenle Ukrayna’nın bağımsız bir ulus olarak kalmasını ve Başkan Putin’in bu savaşı kazanmamasını sağlayacak sonucu alabilmeleri için Ukrayna’nın savaş alanındaki konumunu güçlendirmeliyiz” diye açıkladı.
Stoltenberg’e NATO’nun Ukrayna’ya yönelik güvenlik garantileri ve Vilnius Zirvesi öncesinde nasıl bir yaklaşım izleneceği de soruldu. Genel Sekreter Ukrayna’nın NATO üyeliğinin sürekli tartışılan bir konu olduğunu ve Müttefiklerin Ukrayna’nın NATO üyesi olacağı konusunda hemfikir olduklarının çeşitli vesilelerle ifade edildiğini söyledi.
İttifak’ın mevcut Genel Sekreteri “Birkaç gün önce Oslo’da dışişleri bakanlarıyla çok iyi bir toplantı yaptık ve bu toplantıdaki ana konulardan biri de buydu. Elbette Vilnius Zirvesi’nin bu konudaki sonucunu tahmin etmek için çok erken, ancak müttefiklerin Ukrayna ve NATO üyeliğine giden yolla ilgili birçok önemli konuda hemfikir olduğunu söyleyebilirim; tüm müttefikler NATO kapısının açık olduğu konusunda hemfikir… İkinci olarak, tüm müttefikler Ukrayna’nın ittifaka üye olacağı konusunda hemfikir. Bu defalarca ifade edilmiştir. Tüm liderler bunu en son geçen yıl Haziran ayında Madrid Zirvesi’nde dile getirmişlerdi. O zaman da tüm müttefikler Ukrayna’yı üye olmaya davet etme zamanı geldiğinde buna Ukrayna ve müttefiklerin karar vermesi gerektiği konusunda mutabık kalmışlardı. Buna Moskova ya da Putin karar veremez. Ayrıca hayati önem taşıyan bir başka konuda daha mutabık kaldık: Şu anda en acil görev Başkan Putin’in bu savaşı kazanmamasını ve Ukrayna’nın kazanmasını sağlamaktır. Çünkü Ukrayna Avrupa’da egemen, bağımsız ve demokratik bir devlet olarak kalamazsa, üyelik meselesi de tartışılmayacaktır. Dolayısıyla şu anda Ukrayna’ya yönelik destek birliğini zayıflatacak hiçbir şey yapmamalıyız…“ diye açıkladı. Jens Stoltenberg ayrıca tüm bu görüşmelerin ve Ukrayna’nın NATO’ya gelecekteki üyeliğinin gelecekte böyle bir savaşı önlemeye yönelik olduğunu da sözlerine ekledi.
Genel Sekreter, 2023 yılında Ukrayna’da barış olmayacağına dair herhangi bir tahminde bulunmadı.
Aynı şekilde eski NATO Genel Sekreteri Rasmussen de bu tür tahminlerde bulunmamış, sadece Vilnius zirvesinde Ukrayna’ya NATO yolunda açık bir yol sunulmaması halinde bazı ülkelerin bireysel olarak harekete geçerek Ukrayna’ya asker gönderebileceğini belirtmiştir.
Anders Fogh Rasmussen “Polonya’nın Ukrayna’ya somut yardım sağlama konusunda aktif olarak çalıştığını biliyoruz. Polonya’nın bu bağlamda ulusal bazda daha da güçlü bir şekilde hareket etme olasılığını göz ardı etmiyorum, bunu Baltık ülkeleri de takip edecek ve muhtemelen sahada asker konuşlandırma olasılığı da buna dahil olacaktır” diye söyledi. Eski Genel Sekreter ayrıca Ukrayna’nın yazılı olarak ve tercihen zirveden önce güvenlik garantileri almasının önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Rasmussen’e göre bu garantiler istihbarat paylaşımı, ortak tatbikatlar, artan mühimmat üretimi, NATO ile birlikte çalışabilirlik ve Rusya’yı gelecekteki saldırılardan caydıracak miktarlarda silah tedarikini içermelidir. Eski Genel Sekreter ayrıca tarihin Ukrayna’yı süresiz olarak NATO’nun bekleme odasında bırakmanın tehlikeli olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Dolayısıyla hem eski hem de mevcut genel sekreterler Ukrayna’nın NATO’ya kabul edilmesi ve askeri desteğin devam etmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının ne kadar süreceği konusunda herhangi bir tahminde bulunmadılar.
Manipülasyon: Silahlı Kuvvetlerin karşı taarruzu başarısız olursa Kyiv Batı’nın desteğini kaybedecek
Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.