Ukrayna, Kırım müzelerinde sergilenen eserlerin yasal sahibidir ve bu durum uluslararası hukuk ve çeşitli mahkemelerin Ukrayna lehine verdiği bir dizi kararla da teyit edilmiştir. Ukrayna’da tarihi eserleri biriktirme süreci ideolojik değildir.

Rus medya kuruluşları, Hollanda Yüksek Mahkemesi’nin 9 Haziran’da “Kırım, Karadeniz’de altın bir ada” koleksiyonunun Ukrayna’ya iade edilmesi yönündeki önceki kararını teyit eden kararı hakkında büyük miktarda dezenformasyon yaydı. Kremlin yanlısı medya, mahkemenin kararının sadece “Avrupa’daki uluslararası hukuk sisteminin tamamen bozulmasından” değil, aynı zamanda Avrupa Birliği ve Ukrayna’nın “Nazi” eğilimlerinden de kaynaklandığını belirtti. Rus “tarihçiler” İskit altınının gerçek sahibine sadece “okült” nedenlerle iade edildiğini oldukça ciddi bir şekilde ifade ettiler; iddiaya göre Ukrayna ve Avrupa, Rusya’yı yenmek için “kullanmak” üzere “büyülü eserler” topluyor.

Rus medyanın iddiasına göre “Bunun arkasında bazı karanlık güçlerin olması mümkün: gariptir ki Avrupa’da bu tür eserlerin büyülü gücüne inanan pek çok varlıklı insan var… Üçüncü Reich ile bir paralellik kurmak kolay: Hitler’in de antik çağlara ait çeşitli mistik objeleri arayan özel okült birimleri vardı. Ukrayna da bu tür eğilimlerden kaçamadı… Valerii Bebyk adında bir profesör, Ukrayna’nın tüm düşmanlarını yenebilmesi için Üçüncü Reich’ın sahip olduğu tüm eserlerin yanı sıra Hun lideri Attila’ya ait bazı eşyaları da toplaması gerektiğini söylemişti.”

iskit altını
Ekran Görüntüsü – 360tv.ru

Dokuz yıldır Hollanda’da saklanan “Kırım, Karadeniz’de altın bir ada” koleksiyonu hakkındaki Rus söylemleri, “Rusya’nın bununla hiçbir ilgisi yok ve Kırım müzeleri Ukrayna’yı kendileri dava ediyor” tezinden “Avrupa yargı sisteminde dibe vurulduğu” ifadelerine kadar bir tür evrim geçirdi. Rus propaganda söylemlerinin dönüşüm süreci, Hitler’in takipçilerinin okültizmine ilişkin düpedüz komplo teorilerinin yayılmasına geçişle tamamlanmıştır. 

Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırmacı olan Evelina Kravçenko, StopFake‘ye yaptığı açıklamada, Ukrayna ve Avrupa’nın, tıpkı İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar gibi “okültizme” eğilimli olduğu yönündeki Rus propagandasının yeni olmadığını belirtiyor. Kravçenko’ya göre bu sözde bilimsel teori 19. yüzyıla kadar uzanıyor ve Rusya’da bu tür komplo teorileri popüler çünkü saldırgan ülke geçen yüzyılın ideolojisinden ahlaki olarak henüz çıkmadı. 

Evelina Kravçenko “Bu komplo teorisi yayılıyor çünkü Rus toplumu henüz 20. yüzyılın ortalarından çıkamadı; ideolojileri ve kamu ahlakı hala o seviyede. Biz bunları yaşadık, Avrupa da yaşadı, dolayısıyla biz bunu saçma bir şey olarak görüyoruz ama onlar bunu ciddiye alıp tartışmaya başlıyorlar. Aslında 20. yüzyılın ortalarında bu komplo teorileri çok popülerdi ama 19. yüzyılda ortaya çıktılar ve Alman felsefesinin sözde bilimsel bir dalıydılar. Karl Marx’ın da bir Alman filozof olduğunu ve bunun büyük bir düşünce ekolü olduğunu hatırlatmama izin verin. Bu, 20. yüzyılda Nazizmin bir nüksetmesine dönüşen garip bir daldı; Almanya hayatta kaldı ve kökünü kazıdı ve bu nedenle ne biz ne de Avrupa Rusların bu tür teorileri neden yaydığını anlamıyor” diye söyledi.

Tarihçi, Rus komplo teorilerinin ne bilimle ne de genel olarak gerçeklikle hiçbir ilgisi olmadığını vurguluyor. Kravçenko’ya göre, Sovyet döneminden bu yana aktif olarak sözde bilimsel teoriler üreten Rusya’nın aksine, Ukrayna’daki eser biriktirme süreci ideolojik değil.

“Eserlerin birikimi ve en ilginci de tüm bu Aryan teorileri Moskova ile bağlantılı, bu teori 1980’lerde, Sovyetler Birliği’nin çöküşünün zirvesinde ortaya çıktı. Dolayısıyla Moskova bize burada kimin faşist olduğunu söylemesin. Rusya, paralarının nereye gittiğine ve bu tür sözde teorilerin yayılmasını nasıl finanse ettiklerine, merkezi televizyon kanalları tarafından nasıl yayıldıklarına ve toplumlarını nasıl etkilediklerine baksın.”

Evelina Kravçenko, İskit altın koleksiyonunun Ukrayna’ya iade edilmemesi gerektiği, zira Ukrayna’nın bu eserleri “saklayacak yeri olmadığı” ve “sadece Kırım’da yer olduğu” yönündeki bir başka Rus tezini de yorumladı. Tarihçi bu ifadenin tamamen haksız olduğunu ve “Kırım, Karadeniz’de altın bir ada” koleksiyonunun ülkenin mevcut müzelerinden herhangi birine yerleştirilebileceğini vurguluyor. Tek sorun, Ukrayna’nın barışçıl şehirlerini metodik olarak bombalayan ve sadece insan hayatını değil, aynı zamanda Ukrayna’nın tarihi ve kültürel mirasını da yok eden Rusya’dır.

Tarih uzmanı “Ukrayna’da arkeolojik eserlerin saklanabileceği çok sayıda müze ve bina var, şu anda Enstitü’deki Ukrayna Arkeoloji Müzesi için yeni bir konsept üzerinde çalışıyoruz… Sadece Kyiv’den bahsedecek olursak, harika bir müze alanı olduğunu düşündüğüm Ukrayna Evi var, Arsenal var, eski fabrikalar gibi birçok binamız var, şehir merkezinde harika boş binalarımız var – koleksiyon için yeni bir yer arıyorsak bu böyle. Koleksiyonun geçici olarak depolanmasına gelince, bu hiç sorun değil, çünkü sergi o kadar büyük değil, müzelerimizden herhangi birinin bir salonuna sığabilir. Tek sorun şu anda tehlikeli olması, çünkü Rusya’nın ana hedefi onu itibarsızlaştırmak ve yok etmek. Bu nedenle şu anda bizim için asıl mesele Rusya’dan gelen eserlerimizin korunması ve muhafaza edilmesidir” diye özetledi.

Ukrayna’nın müze fonundan toplam değeri 10 milyon Avro olan 500’den fazla eserin yer aldığı “Kırım, Karadeniz’de altın bir ada” koleksiyonu ile ilgili Ukrayna’nın açtığı davalar Kırım’ın geçici işgalinin başlangıcından bu yana devam ediyor. 14 Aralık 2016 tarihinde Amsterdam Bölge Mahkemesi, Kırım müzelerindeki eserlerin Ukrayna’ya iade edilmesi gerektiğine hükmetti, ancak Ocak 2017’de Rusya’nın desteğini alan “Kırım müzeleri” kararı temyiz etme sürecini başlattı. 26 Ekim 2021 tarihinde Amsterdam Temyiz Mahkemesi, Kırım müzelerindeki İskit altın koleksiyonunun Ukrayna’ya iade edilmesi gerektiğine hükmederek, Rusya’nın Ukrayna sergisindeki eserler üzerindeki hak iddialarını reddetti.

Daha sonra işgalciler temyiz başvurusunda bulundu. Hatırlatmak gerekir ki, bu serginin Rus küratörü ve hazinelerin Rus işgali altındaki Kırım’a iade edilmesinin avukatı, Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nün Kırım şubesinden kaçan Valentina Mordvintseva idi.

9 Haziran 2023 tarihinde Hollanda Yüksek Mahkemesi İskit altınlarının Ukrayna’ya ait olduğunu ve koleksiyonun gerçek sahibine iade edileceğini onayladı. 

Yalan: Lahey’deki Mahkeme Rus ordusunu “haklı çıkardı“

Dokuz kayıp yıl: Rusya’nın Kırım’daki başarısız yönetimi

Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.