Kaynak: Insider
Kremlin propagandacıları, Moldova parlamentosunun Romence dilini devlet dili olarak tanıma kararına şiddetle tepki gösteriyor. “Perviy” kanalındaki “Vremya” programı şunları iddia ediyor:
“Moldova’da Moldovaca yerine Romence konuşuluyor — çok korkunç. Ancak tam da böyle bir fikir bugün cumhuriyet parlamentosu tarafından onaylandı. Daha da önemlisi Romanya ve Moldova çifte vatandaşlığına sahip olan mevcut cumhurbaşkanı Maia Sandu tarafından 2016 yılında kurulan iktidardaki Eylem ve Dayanışma partisinin milletvekilleri lehte oy kullandı.
Girişimin arkasında yatan amaç: Anayasa dahi olmakla tüm belgelerde, her yerde “Moldova dili” ifadesi “Romen” ile değiştirilmeli ve aynısı “devlet dili”, “resmi dil” ve “anadil” ifadeleri için de geçerlidir”. Şimdiye kadar, tüm bunlar ilk oturumda onaylandı.”
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Telegram kanalında şunları yazdı:
“Amerikan usulü demokrasiye gerçek destek. Sandu yönetiminde Moldova ana dilini terk ediyor.”
Moldova Devlet Başkanı Maia Sandu gerçekten de sadece Moldova değil, Romanya vatandaşlığına da sahip. Bu sık rastlanan olaydır; Romanya hükümetinde Moldova ile İlişkiler Departmanı Devlet Sekreteri Adrian Dupu’nun Haziran 2022’de söylediği gibi, yaklaşık bir milyon Moldova vatandaşı Romanya vatandaşlığı aldı ve o sırada yaklaşık 100.000 kişi daha bunu bekliyordu. Ülkenin nüfusu (hükümet tarafından kontrol edilmeyen Transdinyester hariç) 2,6 milyon kişidir. Sandu, Rumen vatandaşlığını gizlemiyor; cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra şunları söyledi:
“İki pasaportum var ama kalbim burada, sadece ülkemin çıkarları doğrultusunda çalışacağım.”
Ancak Rus propagandacılarının iddia ettiği gibi, Rumen dilinde her şey tamamen farklı. Moldova dilinin var olup olmadığı ve Romence’den herhangi bir şekilde farklı olup olmadığı sorusu, Moldova’nın bağımsızlığının ilk günlerinden beri tartışma konusu olmuştur.
“Moldova dili” terimi, 16.-17. yüzyıl kaynaklarında, özellikle Dimitri Kantemir’in (1714-1716) “Moldova Tanımı”nda bulunur. Ancak orada, Moldova, Eflak ve Transilvanya sakinlerinin (son ikisi, o zamanki Moldova’nın bir kısmı ile birlikte şimdi Romanya topraklarını oluşturuyor), telaffuzda bazı farklılıklar olsa da, tek bir dile sahip oldukları söyleniyor. Kantemir, kökleri Latince’ye kadar uzanan bu dili konuşanların buna Rumence yani Romanca dediklerini belirtiyor. Miron Kostin’in 1677’de yayınlanan eserinin adı “Moldavya veya Rumen dili üzerine”.
19. yüzyılda Moldaviya prensliğinin (Besarabya) doğu kısmı Rus İmparatorluğu’na, batı kısmı ise Eflak ile birleşti; daha sonra birleşik Eflak-Boğdan prensliği Romanya Krallığı oldu. Bu da dilde iki farklı yazı sisteminin kullanılmaya başlamasına yol açtı: Rusya’ya ait kısımda Kiril alfabesi ve Romanya’da Latin alfabesi. Bu durum SSCB’nin çöküşüne kadar devam etti; Bağımsızlığını kazanan Moldova, Latin alfabesine geçiş kararı aldı.
Şu anda, Romanya ve Moldova dilinin aynı kabul edilip edilmeyeceği sorusu ortaya çıktı. 1989’da kabul edilen dillerin işleyişine ilişkin yasa, “Moldova-Romen dil kimliğinin gerçekliğini” belirtir. 1991 yılında kabul edilen Bağımsızlık Bildirgesi, Parlamentonun Romence dilinin devlet dili olarak ilan edilmesine ilişkin kararından bahseder. Ancak, 1994 Anayasası şu düzenleme içermektedir:
“Moldova Cumhuriyeti’nin devlet dili, Latin alfabesi temelinde kullanılan Moldova dilidir.”
Bundan sonra “Moldova dili” ve “Romen dili” terimleri eşit olarak kullanılmaya başlandı. Moldova’daki okullarda ders “Rumence” olarak adlandırılır; Orada bağımsızlığın ilk yıllarında Romanya’da yayınlanan ders kitaplarını kullandılar. 2000 yılında Moldova Bilimler Akademisi, Romanya Akademisi tarafından onaylanan kuralları kullanarak Romence Yazım Sözlüğünü geliştirdi. Başlangıçta ISO 639 standardında Moldova dili için ayrı bir kod sağlayan Uluslararası Standardizasyon Örgütü, daha sonra bunu kaldırdı. Bu zaten diller arasında neredeyse hiçbir fark olmadığını gösteriyor.
Bu durumda milletvekilleri, Bağımsızlık Bildirgesi’nin lafzı ile Anayasa arasındaki çelişkinin giderilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Aralık 2013’te Anayasa Mahkemesi, Parlamentonun münhasır yetkisi olduğu için Anayasa düzenlemesi yapılamayacağını ve bu nedenle çelişkiyi yorum yoluyla çözmek zorunda olduğunu kabul ettiği bir karar aldı. Mahkeme kararına göre, Bağımsızlık Bildirgesi normu, Moldova diline atıfta bulunan Anayasa’nın 13. maddesi normundan üstündür.
Böylece Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla sadece Anayasa’nın lafzını uyumlu hale getiriyor.
“Moldova’da Moldovaca yerine Romence konuşuluyor — çok korkunç” açıklamasına gelince, Avusturya’da resmi dilin Almanca, Belçika’da – Hollandaca ve Fransızca, İsviçre’de – İtalyanca, Almanca ve Fransızca olduğunu hatırlatabiliriz.
Kaynak: Insider
Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.